Yürüyüş Yapmak İçin İhtiyacın Olan Motive!

Tüm doktorlar ve sağlık uzmanları, yürüyüş yapmanın herkes için en güvenli egzersiz yöntemlerinden bir tanesi olduğunu düşünüyor. Düzenli olarak yürüyüş yaparak bünyenizi hastalıklardan koruyabilir, kilonuzu  kontrol altına almanıza yardımcı olur. Ve hatta yürüyüş yaparak kronik hastalıkların neden olduğu ağrıları bile azaltabilirsiniz. Ayrıca yürüyüş yapmanın en büyük artılarından biri ise para harcamanıza gerek olmaması!! Yürüyüşü her zaman, her yerde yapabilirsiniz. İster kapalı alanda yürüyün isterseniz kendinizi parklara atın. Bizce parklara atın. 😉

Ancak çoğumuz yürüyüşe gerektiği önemi ne yazık ki vermemekteyiz. Her gün kendinize ayıracağınız 30 dakikalık kısa bir yürüyüş ile vücudunuzu forma sokabilirsiniz. Bu yazımızda yürüyüşün faydalarından bahsedeceğiz.

Kilo Vermenin En Kolay Yolu!

Yürüyüş yapmak hedef kilonuza ve daha sağlıklı bir bedene ulaşmanız için uygulayabileceğiniz en kolay egzersiz şeklidir. Bir ekipman gerektirmemesi, bizi zorlamaması ve günlük hayatınızda zaman ve mekandan bağımsız olarak yapabileceğiniz için herkesin hayatında bahanelerden uzaklaşarak mutlaka yer vermesi gereken bir egzersiz türüdür. 2009 yılında yapılan bir araştırmaya göre işine yürüyerek giden insanların obez olma ihtimali oldukça düşüktür. 2015 yılında yapılan bir araştırma ise günde sadece 20 dakikalık bir yürüyüşün bile erken ölüm riskini yüzde 30 oranında azalttığını tespit etmiştir. Mayo Clinic ise günde 30 dakikalık yürüyüşün 150 kalori yakmanızı sağladığını söylemektedir. Yapacağınız kısa yürüyüşleri dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı ile birleştirerek siz de hedefinize rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Diyabeti Önler!

Yürüyüş yapmanın bir başka yararı ise kan şekeri seviyesini düzenlemesidir. Kan şekerinizin düzenlenmesi insülin seviyenizi düşük tutmanızı sağlar ve dolayısıyla diyabeti engeller. 2013’te yapılan bir araştırmaya göre ana öğünlerden sonra 15 dakikalık yürüyüş yapmak, yani günde toplam 45 dakika yürümek kan şekeri seviyesini efektif bir şekilde düzene sokmaktadır. Ancak fazla yürümek veya yoğun egzersizler diyabet hastaları için tehlikeli olacağından dolayı, tempolu yürüyüş programına yeni başladığı zaman günlük en fazla bin, üçüncü ayın sonunda da günlük en fazla 7 bin adıma ulaşılmalıdır.

Eğer diyabet hastasıysanız tempolu yürüyüş öncesinde ve sırasında kan şekeri seviyenizi mutlaka takip etmeniz gerekmektedir. Yürüyüşe başlamadan önceki ideal kan şekeri seviyeniz 120–180 mg/dL arasında olmalıdır. Kan şekeri seviyeniz 100 mg/ dL‘den düşükse yürüyüşe başlamadan önce karbonhidrat veya küçük şekerler alabilirsiniz. Eğer kan şekeriniz 250 mg/dL’nin üzerinde ise yürüyüş yapmayı erteleyebilirsiniz. Yürüyüşten sonra da kan şekeri seviyenizi düzenli olarak kontrol etmelisiniz.

Kalp Sağlınızı Önemser!

Söz konusu kardiyovasküler sağlık olduğunda, düzenli olarak yürüyüş yapmanız birçok egzersize göre en sağlıklı ve en güvenli egzersizlerden biridir. Şimdiye kadar yapılan sayısız araştırma yürüyüşün yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve koroner kalp hastalıklarına iyi geldiğini kanıtlamıştır. Yürüyüş yapmanın, diğer kardiyo egzersizlerine göre daha sürdürülebilir ve erişilebilir bir egzersiz türü olmasından dolayı herkes için uygun olmakta ve mutlaka yapılması gerekmektedir. Hamile, obez veya eklem rahatsızlıklarından şikayetçi olmanızın yürüyüş yapmanızı önlemesi açısından bir etkisi olmamaktadır. Ancak eğer ciddi rahatsızlıklarınız varsa kendinizi ve sınırınızı zorlamamalısınızdır.

Hayattan Keyif Almanızı Sağlar!

Hareket etmeniz vücudunuza endorfin salgılatmanın en bilinen yöntemidir ve size kendinizi mutlu hissettir. Endorfin salgılanmasıyla kendinizi daha iyi hisseder, moraliniz yükselir, mutluluk ve keyif hisleriyle dolarsınız. Bunu tüm egzersiz türlerinde hissedebilirsiniz. Ancak yürüyüş özellikle orta düzeydeki depresyon semptomlarının ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır. 2005 yılında yapılan bir araştırma, günde 35 dakika ve haftada 5 defa yapılan yürüyüşün veya günde 60 dakika ve haftada 3 defa yapılan yürüyüşün orta düzeydeki depresyonun tedavisinde belirgin bir etki yarattığını ortaya koymuştur.

Aynı zamanda yürüyüş yaparak çevrenizi daha iyi tanıyabilir, zamanla sizin gibi yürüyüş yapan insanlarla tanışabilir ve yeni arkadaşlıklar kurabilirsiniz.Yürüyüş yapmanız sosyalleşmeniz açısından da oldukça faydalı olacaktır.  Eğer sosyalleşmek istemiyorsanız doğanın tadını da çıkarabilirsiniz. Yürüyüş yaparak normalde dikkatinizi çekmeyen kuşları, ağaçları, kelebekleri, sokak hayvanlarını kısacası etrafınızdaki her varlığı en güzel şekilde gözlemleyebilirsiniz.
Siz de en sevdiğiniz müziği dinlerken açık havanın keyfini sürerek yürüyüşe çıkmaya ne dersiniz?

Uyku Sorununun Kurtarıcısı!

Seyahat uzmanları, ilk defa gittiğiniz bir şehirde ilk gün etrafı yürüyerek gezmenizi önermektedir. Gün ışığından yararlanmak ve hava kararana kadar dışarıda olmak, vücudunuzun melatonin hormonunu bulunduğunuz saat dilimine ve çevrenize göre yeniden düzenlemesini sağlamaktadır. Melatonin arttıkça, uyku uyuma isteği de artmaktadır. Tabii ki bu tavsiyeyi sadece tatillerinizde kullanmamalı ve günlük yaşantınıza da uyarlamalısınız. Uykusuz hissettiğiniz zamanlar akşamları yapacağınız kısa bir yürüyüşün sizi dinlendireceğini ve daha rahat uyumanızı sağladığını göreceksiniz. Ancak kendinizi zorlamamanız gerekmektedir yoksa uykunuz kaçabilir.