Muhtemelen en iyisi, bunu oturarak okumamak. 😅

Eğer bizden biriyseniz, şimdiye dek gününüzün en az yüzde 80’ini oturarak geçirdiniz. İşe giderken otobüste oturmak, masada oturmak, yemekte oturmak… güzel, fikri kaptınız. Ve geçen 5 yıl boyunca internet olmadan yaşamadıysanız, bunun sizin için ne kadar kötü olduğunu şimdi iyi anlayacaksınız. Fakat hepsini daha önce duymuş olduğunuzu düşünseniz bile bunu okuyun. Görünüşte çok masum olan bir şeyin, kalp damar hastalıkları ve şeker gibi neden bu kadar geniş sorunları tetikleyebileceğini açıklamaya yardımcı oluyor:

200,000 insanın katıldığı yeni yapılan bir çalışma, günde 11 veya daha fazla saat oturanların, günde 4 veya daha az saat oturanlarla karşılaştırıldıklarında erken ölüm tehlikelerinin yüzde 40’a kadar artabildiğini gösterdi. Siz oturur oturmaz, yağ parçalamaya yardımcı olan enzimler yüzde 90 oranında azalıyor, insülin etkisi ve iyi kolesterol kesiliyor ve kan basıncınız yükseliyor.

Devamlı oturmak, uzun süreli oturmak, sürekli oturmak…

Sağlığımız için uzun vadede zararlı, hatta öldürücü! İşte sizi oturmaktan soğutacak 13 bilimsel bilgi:

1. Metabolizma Hızınız Düşer

Otururken, özellikle yarım saatten fazla oturuyorsanız metabolizmanızın hızı düşer. Zamanla otura otura bacak kaslarınız da zayıflayacağı için harcadığınız enerji iyice azalır ve yediğiniz içtiğiniz her şey yakılmadan yağ dokularını oluşturmak için kullanılır. Oturmak ayrıca yağ dokusunun yıkılarak enerji elde edilmesini de engeller, dolayısıyla oluşan yağ dokusu zamanla sürekli büyür.

Oturma eyleminin 30. dakikasından sonra metabolizmada neredeyse yüzde 50’yi bulan bir düşme başlıyor. Bu da başlangıçta ‘yorgunluk hissi’, zamanla da ‘yağlanma’ anlamına geliyor. Oturan birine göre ayakta duran 2-3, yürüyen ise 5-10 kat fazla enerji yakıyor. Kısacası uzun süreli oturmak yoruyor, tembelleştiriyor, yağlandırıyor.

2. Diyabete Yol Açar

Oturmak insülin direncine sebep olur. Şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi azaltılmazsa ve hareketlilik seviyesi artmazsa, önce gizli şeker, sonra şeker hastası olma riski ortaya çıkar.

3. Kolesterol Düzeyleriniz Yükselir

Oturmak demek hareketsizlik demek olduğu için uzun vadede kötü kolesterol düzeyleriniz yükselir, iyi kolesterol düzeyleriniz düşer ve bu da ileriki yaşlarda çok ciddi sağlık sorunlarına yol açar.

4. Kan Dolaşımı Yavaşlar

Oturma eylemi gereğinden çok uzatıldığında iyi kolesterol olan HDL azalır; trigliserid, insülin ve şeker seviyeleri yükselişe geçer. Sadece bu bilgiler bile oturma alışkanlığında ısrar edenlerin kalp damar hastalıkları risklerinin neden yüzde 50-80 oranında arttığını açıklamaya yetiyor aslında.

5. Varis Oluşumuna Sebep Olur

Hareketsizlik varisin en önemli nedenlerinden biri. Uzun süre aynı pozisyonda hareketsiz kalmayın. Uzun süre ayakta veya oturarak çalışmanız gerekiyorsa sık aralıklarla bacak ve ayaklarınızı hareket ettirerek bacaklardaki kanın kalbe geri dönüşüne yardımcı olun. İşyerinizde veya evinizde hareket etmek için çaba harcayın, kısa yürüyüşler yapın, merdiven inin çıkın.

6. Kanser Olma Riski Artar

Oturma eylemini abartanlarda bazı kanserlere de (kalınbağırsak, meme, prostat, yumurtalık kanserleri) yakalanma riski daha fazla. Bunun nedeni olarak da artan insülin nedeniyle çoğalan hücre büyüme faktörleri gösteriliyor. Muhtemel bir diğer suçlu ise oturdukça azalan antioksidan madde üretimi.

7. Beyninize Zarar Verir

Oturmak beyni negatif etkileyerek uzun vadede Alzheimer tipi demansa yatkın yapar.

Hareketsizlik bir yandan kan dolaşımını azaltarak beyninizi yavaşlatırken, beynin büyüme ve gelişme faktörü BDNF üretimine sekte vurarak sizi hem yavaşlatır hem de kısa vadede depresyona; uzun vadede Alzheimer tipi demansa yatkın yapar.

8. Bağırsakların Çalışmasını Bozar

Uzun sürelerle oturmak hem bağırsaklara giden kan akımını azaltarak bağırsaklarınız çalışmasını bozar, gaz, hazımsızlık, kabızlık, irritabl bağırsak sendromu bulguları ortaya çıkar veya kötüleşir, bir yanda da karın boşluğunda tüm organlarınızı sıkıştırarak onlara zarar verir.

9. Merkezi Kaslar Zayıflar

Uzun süreli oturmak hem sizi dik tutan sırt kaslarını hem de karın kaslarınızı zayıflatır. Etrafınız bir bakın, herkes koltuk veya sandalyelerinin içine kaçmış, kahvehanede oturan amcalar gibi kambur oturuyor!

10. Bel Ağrısına Sebep Olur

Oturmak omurganıza, özellikle bel omurlarınıza dikey eksende, kaldırmaya programlı olmadıkları bir yük bindirir, ayrıca kasık kaslarınızı da kısalttığı için leğen kemiğinizin dengesini bozar. Özellikle son iki bel omuru L4 ve L5 omurgalarının arasındaki disk sıkışır ve çok oturduğunuz bir günün sonunda yaptığınız ters bir hareket, size fıtık olarak geri dönebilir.

11. Boyun Ağrısına Sebep Olur

Merkezi kaslar zayıflayınca kamburlaşırız. Kamburlaşan omurga nedeniyle, baş öne gider, omuzlar içe düşer. Zaten telefon ve ekranlara bakmaktan ziyadesiyle zarar görmüş boyun, omuz ve sırt kaslarımız kasılır ve sertleşir; boyun ve sırt ağrıları hayatımızın ayrılmaz bir parçası olur.

12. Uyku Düzenini Bozar

Hareketsiz kalan vücut serotonin ve dopamin metabolizmalarını düzenleyemez, melatonin sekresyonu bozulur; hem bir türlü uykuya dalamazsınız hem de gece kalitesiz uyur, sabah turşu gibi uyanırsınız.

13. Yaşam Süresini Etkiler

Oturma süreniz arttıkça yaşadığınız ömür de kısalıyor maalesef. Bu biraz kalp damar hastalıkları ve insülin düzeyleri ile de ilgili, ancak hiçbir risk faktörü olmayan, ancak günde 6 saatten fazla insanların bile, beklenenden en az 2 sene daha az yaşadığı gösterilmiş.

Hasta olmamak, kanser olmamak, bunamamak ve erken ölmemek için devamlı hareket etmemiz gerekiyor. Dilimize giren yeni bir tabir var: aktif sedanter! Yani gün içi hep oturan, haftada bir iki saat spor yapan, hareket eden anlamında. Tabii ki hiç hareket etmemekten iyi ama kesinlikle yeterli değil.

Gün içinde her yarım saatte bir en az 2-3, mümkünse 5 dakika hareket etmelisiniz. Kalkıp bir raftan bir şey almak için bile olsa kalkın, esneyin, 5-10 adım atın, öyle oturun.

Ayrıca zayıflayan sırt ve karın kaslarınızı tekrar hayata kazandırmak ve vücut sağlığınıza kavuşmak için dik durmaya, dik oturmaya ve dik yürümeye dikkat etmeliyiz. 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir