Fit bir görünüme sahip olmak için her yolu deneriz. Ancak ince bir vücut, her zaman güzel bir cilt anlamına gelmez.

Hamilelik, hızlı kilo alıp vermek, ergenlik, kortizon tedavisi görmek ve kısa sürede yapılan ağır egzersizler… Aslında tüm bunlar, cilt çatlakları için birer neden olarak karşımıza çıkar.
En büyük organımız olan deri, dış dünya ile temas içinde olduğu ve vücudu koruyucu bir görev üstlendiğinden dolayı elastik bir yapıya sahiptir. Bu elastik yapısı sayesinde, cilt oldukça dayanıklıdır.

Vücudumuzda yağ metabolizması çok hızlı çalışır. Saatler içerisinde dahi, sayısız yağ hücresi üretilirken, aynı oranda yağ hücresi enerjiye dönüştürülebilir. Yağ metabolizmasının bu hızlı işleyişine, deri her zaman aynı hızla cevap veremeyebilir.

Bu sebeple, dünya üzerinde her üç kadından biri cilt çatlaklarına sahiptir.

Aniden artan yağ hacmi, derinin gerilmesine ve burada bulunan bağların kopmasına sebep olur. Kopmalar sırasında, cildi besleyen kan damarları daha görünür hale gelir ve ince yarıklar arasında kırmızı görüntüler oluşur.

Çatlakların Oluşum Mekanizması Nasıl İşler?

Cilt, en üst kısımda bulunan epidermis, orta kısımda bulunan derm ve en alt kısımda bulunan hipoderm ile üst üste sıralanmış 3 katmandan meydana gelmiştir.
İçerdiği lifler sayesinde, vücudun en büyük organı olan derinin dayanıklılığı, diriliği ve yapısal bütünlüğü sağlanmış olur. Cildin elastikiyetini oluşturan lifler ise, elastin adı verilen lif grubu sayesinde mümkündür. Tam bir ağ görünümünde olan bu lifler, hareket edebilmemizi sağlayan en önemli etmenlerden bir tanesidir.

Derinin orta kısmını oluşturan derm tabakasında, zorlama ve ani kilo değişimleri sonucunda kolajen düzensizleşmesi oluşur. Meydana gelen kolajen düzensizleşmesi ve elastik liflerin oluşturduğu ağların kopması sonucunda, o bölgede bulunan tüm bağlar birbirinden ayrılır. Derm tabakasını besleyen damarlar ise, epidermis adı verilen en üst yüzeyden görünür hale gelir. Bu sebeple, çatlaklar ilk oluştuklarında yüzeysel görünümleri kırmızı-mor renktedir.

Çatlaklar En Çok Nerede Görülür?

Karın çevresinde yer alan çatlaklar, genellikle hamilelik kaynaklı oluşan çatlaklardır. 60 gram olan rahmin 1500 gram kadar kütle kazanması, karın bölgesinde meydana gelen gerilmenin en büyük nedenidir. Gerilme sonucunda karın yüzeyi yıpranır ve cilt, bu bölgede elastikiyetini kaybeder. Bu sebeple hamilelik döneminde su tüketimini arttırmalı ve dengeli kilo almak için diyetisyenden randevu almalısınız.
Bel çevresinde oluşan çatlaklar, daha çok belin üst kısımlarında görülür. Cinsiyet farkı gözetmeksizin meydana gelen bu çatlaklar, kadınlar kadar erkeklerde de sıklıkla karşılaşılır. Tek sebebi, kısa sürede kilo alıp vermek ile ilgilidir. Bu sebeple, bilinçsiz yapılan şok diyetlerden ve aşırı kalori alımından uzak durmak önem taşır.
Göğüsler ise, vücudunuzun en hassas ve nazik organları arasında yer alır. Bunun sebebi ise, göğüsleri saran dokunun oldukça ince olmasından kaynaklanır. İnce olan dokunun, elastikiyet ve gerilmeye olan direncinin daha az olması sonucunda, çatlaklar da doğru orantılı şekilde artacaktır.

Çatlaklar tedavisi zor olan bir cilt problemi olsa da henüz oluşmadan gerekli önlemleri almak en doğru tercih olmalıdır.

Çatlakları Önlemek İçin Ne Yapmalıyım?

  • Cildin esnek ve formunda olması için sadece dıştan korunması değil, içten de beslenmesi gerekiyor. Cildinize gereken özeni göstermek istiyorsanız, öncelikle işe beslenme düzeninizi değiştirerek başlamalısınız. Bu yüzden yediklerinize dikkat etmenizde fayda var.
  • Çatlakları önlemek için bol su tüketmek ve vitamin desteği almak önemlidir.
  • Su, vücudunuzun kendini yenileyebilmesi ve cildin nem oranının optimum koşullarda tutulması için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Günde en az 2 litre su tüketmeye özen göstermelisiniz.
  • Vitaminler sayesinde ise deri, elastikiyet özelliğini arttıracağından daha dayanıklı bir hale gelecektir.
  • Omega 3 yağ asitleri, derinin nem onanını ve esnekliğini artırır. Vücudunuza Omega 3 yağ asitlerini düzenli olarak almanız, çatlaklara karşı daha dirençli bir cildinizin olması anlamına gelir.
  • Serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesinde önemli bir rol oynayan E ve C vitamini içeren yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri tercih edin.
  • Çinko ise, deriye iyi gelen minerallerin başında gelir. Kadınların günlük çinko ihtiyacı 8 mg, erkeklerin ise 11 mg’dır.
  • Hamilelik gibi kilo aldığınız dönemlerde, gerilen bölgelerinizi düzenli olarak nemlendirmek ve birkaç derece daha yüksek tutmaya çalışmanız, derinizin çatlamasını engelleyecektir. Bunu düzenli vücut losyonları ve bir kat fazla kıyafet giyerek gerçekleştirebilirsiniz.
  • Spor yapmaya başlamadan önce kaslarınızı esnetici hareketler yapmanız, spor sırasında cildinizin gerginliğini kontrol altında tutmaya yardımcı olacaktır.

İlk oluştuklarında kırmızı ya da morumsu bir renge sahip olan cilt çatlakları, zamanla gri ve beyaz renge dönüşür.

Peki Cilt Çatlaklarına Karşı Ne Yapabiliriz?

Ne yazık ki, oluşan çatlakları tamamen yok edecek mucize henüz keşfedilmedi. Bununla birlikte, büyük ölçüde hafifletmek ve sizi rahatsız etmeyecek bir hale getirmek mümkün.
Cildiniz sıkılaştıkça, kendini toparlamaya başlar. Bu sebeple sıkılaşma egzersizleri, özellikle yeni oluşan çatlakların tedavisinde anlamlı sonuçlar verebilmektedir. Vücudunuz sıkılaşmaya başladıkça, çatlakların genel görünümünde de düzelme görülecektir.

Spesifik olarak hamilelik ve hızlı kilo alıp verme sırasında karında oluşan çatlaklar için; pilates, mekik, mesafe koşuları, bisiklet, kick boks, yüzme, koşu bandı, hızlı yürüyüşler ve ip atlama gibi aerobik egzersizler oldukça faydalı olacaktır.
Bacaklarda bulunan çatlaklar için; koşma, hafif ağırlıklar ise bisiklete binme ve bacakları çalıştıran genel egzersizler işe yarayacaktır.
Göğüs bölgesinde meydana gelen çatlaklar için ise; yüzme, göğüs bölgesinde bulunan kasları çalıştıracak genel dumble hareketleri, burada bulunan kötü görünümü hafifletecektir.
Tüm bu egzersizleri yaparken, cilt elastikiyetine ve cilt sağlığına faydası olduğu bilinen tatlı badem yağı, kakao yağı, hint yağı ve aloe vera jeli gibi takviyeler kullanabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir