Nedenlerini ya da işleyiş mekanizmalarını tam olarak çözemesek de mutluluk, üzüntü, öfke gibi ruh durumlarına aşinayızdır. Bu duygu durumlarını deneyimlediğimiz zaman nasıl hissettiğimizi fark ederiz. Ancak tüm bunların yanında tanımlayamadığımız duygu durumlarına da rastlamaktayız. Bu yazımızda size tanıdık gelen ancak ifade edemeyeceğiniz bazı duygu durumlarından bahsedeceğiz.

Esrime

Duyguları tanımlarken kategorilere ve alt kategorilere ayırırız. Mutluluğun alt kategorilerinden birinde yer alan esrime, başka bir alt küme olan coşkunun aksine rahatlık ve eğlence içermemektedir. Esrime ,insanı esir alan, elini kolunu bağlayan bir çeşit tutku ve trans hali olmaktadır. Aşk ya da şehvet gibi, ruhumuzu alıp yükseklere çıkaran esrime halini bizi çok etkileyen bir konser ya da gösteriyi izlerken de yaşamamız olasıdır. 

Normopati

Toplumsal normlara ve çoğunluk tarafından kabul edilen ahlak kurallarına bağlılığı ifade etmek için kullanılan psikoloji terimi normopati, ilk kez pikiyatrik kuramcı Cristopher Bollas tarafından kullanılmıştır. Normopatik kişi, bağımsız olamayan, kendi kararlarını alamayan sağlıksız bir ruh haline sahiptir.

Disfori

Hüzünlü ve olumsuz bir ruh hali olarak özetlenebilecek olan disfori, mani, depresyon, bipolar bozukluk, genel anksiyete bozukluğu ve kişilik bozuklukları gibi durumlarla ilişkilendirilir. Endişe, boşvermişlik, enerji düşüklüğü ve ikirciklilik olarak kendini gösteren disfori, mutluluk ve coşku anlamına gelen öfori halinin zıttıdır. Disfori beklenmedik bir olaya karşı gelişen kısa süreli bir durum da olabilir.

Abjeksiyon

Benlik duygumuzun sınırlarını sorgulamamıza neden olan abjeksiyon, çocuklukta bedenimizin aidiyet duyduğumuz ailemizden ayrı olduğunu fark etmenin yarattığı endişe ve korkuyla tetikleniyor. Bu farkında bile olmadığımız travma, benzer ayrılıklar yaşadıkça tekrar su yüzüne çıkıyor. Abjeksiyonun en belirgin işareti ise, korkunç bir olaya tanık olduğumuzda kusmamız.

Yineleme Saplantısı

Obsesif kompülsif bozukluğun bir türü olan yineleme saplantısı, aşırı kontrolcü bir karakterden ortaya çıkar. Yatmadan önce ocağı üç kez kontrol etmek, kapıyı defalarca açıp kilitlemek, her gün aynı yolları kullanmak gibi davranışlarla kendini gösteren bu saplantı doyurulmadığında kaygı baş gösterir.

Süblimasyon

Kısaca “yüceltme, arılaştırma” anlamına gelen süblimasyon, Freud’un başını çektiği pek çok psikanaliste göre insanlar cinsel arzuları sayesinde harekete geçerler. Bu arzuyu dizginlediğimizde, onu başka bir alana, örneğin yazmak gibi yaratıcı bir alana kanalize etmemiz mümkün olur. İşte bu ilkel ve vahşi dürtünün daha iyi bir amaca yönlendirilmesine arılaştırma ya da süblimasyon adı verilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir