Yaşlanma süreci doğal yollarla nasıl yavaşlatılabilir? Bu soru yüzyıllardır insanların kendilerine sordukları sorular arasında yer alıyor ve yaşlanmanın etkilerinin durdurulması için verilen mücadele, insanlığın doğuşu kadar eski. Pek çok kişi genç görünebilmek için vaktini harcıyor ve ideal bir formül için paralar harcıyor.

Her ne kadar kırışıkları anında yok edecek sihirli bir formül mevcut olmasa da, yaşlanma karşıtı besinleri tüketerek bu yolda bir adım atabilirsiniz. Bu lezzetli ve besleyici gıdalar, yaşlanmanın etkilerini vücudunuzun her yanında azaltacaklardır. Ciltten tutun da beyne, kalbe ve eklemlere kadar.

Yaşlanma Karşıtı Yiyecekler

Yaban Mersini

Yaban mersini yaşlanmayı geciktirir ve dayanıklılığı arttırır. Pek çok araştırma, onun bilişsel faydaları olduğunu da gösteriyor ve bunun sebebi beynin hafıza ile ilgili bölümlerini içeriğindeki antioksidanlar ile koruyabilmesi. Dolayısıyla beynin yaşlanmadan dolayı aldığı hasarı azaltabiliyor.
Serbest radikallerin vücudumuza verdiği zararı azaltabilen yaban mersini, iyi bir seçenek.

Siyah Çikolata

Siyah çikolatayı az miktarda beslenme düzenine eklemenin anti-agingetkilerinin olduğu biliniyor. Ancak kalorisi yüksek bir besin olduğu için en yüksek kakao oranına sahip olanını düşük miktarlarda tüketmelisiniz.

Kabuklu Yemişler

Fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, yaşamınıza seneler ekleyebilirler çünkü kanser, kardiyovasküler hastalıklar, bilişsel gerileme gibi kronik rahatsızlıklara engel olabiliyorlar. Bu ürünlerde hem tekli doymamış yağ asitleri hem de çoklu doymamış yağ asitleri bol bulunduğundan, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet hastalığı riskleri de ciddi anlamda düşmektedir.

İncir

İncirin beslenme değerleri içerisinde flavonoidler ve polifenoller bol miktarda bulunurlar ve bu de ciddi antioksidan bir değer kazanmasını sağlar. Azalan oksidatif stres ise nörodejeneratif problemlerin önlenmesine yardımcı olur.

Kolajen Protein

Kolajen, bedenimizde en çok bulunan ve en önemli olan proteindir. Hem dokuların oluşumunda rol oynar hem de antioksidanların faaliyetlerini kuvvetlendirir. Deniz ürünlerinden alınan kolajen proteinler, yaşlanmanın etkilerini geciktirirler ve çevresel faktörlerin verdiği hasarı tamir ederler.

Chaga Mantarı

 

Chaga mantarının içerisinde bol miktarda aktif bileşen bulunur ve bunlar antioksidan, tümör karşıtı ve virüs karşıtı etkilere sahiptirler. Ayrıca insan bağışıklık sistemini güçlendirmektedirler ve böylece enfeksiyon ve patojenik mikroplardan korumaktadırlar.

Somon

Somon balığında büyük miktarda astazantin bulunur ve bu da bir süper antioksidandır denilebilir ve yaşlanma karşıtı ciddi etkileri vardır. Bu antioksidan, algler, bakteriler ve mantarlar tarafından üretilir ve başka canlılar bunları tükettikçe onları vücutlarına alırlar.

Kemik Suyu

Kemik suyu son dönemlerde oldukça popüler ve bilhassa kemik sağlığı için önem arzediyor. İçeriğinde bedenin kolayca emebileceği pek çok mineral barındıran kemik suyu, kalsiyum, magnezyum, fosfor, silikon, sülfür açısından bir hayli zengin. Ayrıca inflamasyonları da azaltıyor, eklem ve artrit ağrılarına da son veriyor. Kemik suyu hazırlarken serbest gezen hayvanların kemiklerinden elde edilmesi gerektiğini de unutmayın.

Maca

Hormonlardaki azalmalar, yaşlanmanın en büyük biyolojik işaretlerinden bir tanesidir. Maca ise östrojen, progesteron ve testosteron gibi hormonların dengelenmesine yardımcı olur. Hatta maca kökünün güney amerika ülkelerinde iktidarsızlık tedavisinde kullanıldığı, osteoporozu önlemekte değerlendirildiği ve menopoz semptomlarına karşı kullanıldığı bilinmektedir.

Avokado

Avokado da son dönemlerin süper besinleri arasında yer alıyor ve yaşlanmanın etkilerine karşı gelmenizi sağlayacak temel besinleri içerisinde barındırıyor. Tekli doymamış yağ asitleri ve antioksidanlar açısından zengin olan avokado, özellikle damarların genç ve sağlıklı kalmalarına yardımcı oluyor.

Zerdeçal

Zerdeçalın yaşlanma karşıtı ve cildi gençleştirici özellikleri, onun yıllardır kozmetik sanayisinde kullanılmasını sağlıyor. Ayrıca eklemlerin, beynin ve sinirlerin yaşlanmasına da engel oluyor.

Yaşlanma Karşıtı Besinlerin Faydaları

  • Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltırlar

Kontrollü çalışmalar, her gün sağlıklı bir beslenme ile birlikte avokado tüketmenin obez ve aşırı kilolu katılımcılarda plazma LDL seviyelerini düşürebildiğini gösteriyor. Özellikle obez, kilolu ve sigara içen bireylerde oksidatif stresi oldukça düşürebildiği biliniyor.

  • Bilişsel Fonksiyonları Destekler

Küçük bir klinik çalışmada, astazantinin görme yeteneğini arttırdığı görülürken, zerdeçalda bulunan curcumin maddesinin zihni genç tuttuğu görülmüştür. Curcumin lipofilik bir maddedir ve kan-beyin bariyerini yeterli konsantrasyon durumunda kolayca geçebilir. Bu nedenle bol tüketildiği Hindistan’daki Alzheimer hastalığı vakalarının ABD’den daha düşük olması açıklanabilir.

  • Kemik Sağlığına Destek Olur

Çeşitli antioksidanları tüketmek, kemik sağlığı için ciddi faydalar sağlayabilirler. Örneğin, kemik suyunu C vitamini ve K vitamini bakımından zengin gıdalar ile tüketmek, kemikleri güçlendirir, kemik kaybını engeller.

  • Görüşü Korur

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, fotoreseptörlerin kronik ve ilerleyen şekilde dejenere olmalarına sebep olur. Karotenoid maddelerin ise gözün bu zarardan korunmasına yardımcı olduğu, retinayı oksidatif stresten koruduğu görülmüştür.

  • Daha İyi Bağırsak Sağlığı

İncirde bol miktarda lif bulunur ve bu nedenle kabızlığa iyi gelir. Son zamanlardaki çalışmalar, onun gerçekten kabızlık ve karın bölgesindeki rahatsızlıklara karşı etkili olduğunu göstermiştir.

Yaşlanma Karşıtı Besinler Yaşlanmayı Nasıl Yavaşlatırlar?

Beslenmenin yaşlanma ile bağlantısını gösteren çok sayıda kaynak mevcut. Yaşlanma, sağlıktaki kötüleşme ve yaşa bağlı bozuklukların artması ile tanımlanır ve bu süreçte temel faktörün oksidatif stres olduğu görülmüştür. Zira onun yüzünden inflamasyonlar artar ve sağlıklı hücrelerin ölümü hızlanır. İnflamasyonlar, bedenin tehlike olarak gördüğü herhangi bir şeye karşı verdiği doğal bağışıklık tepkileridirler ve esas amacı sağlığı korumaktır.

Bir miktar inflamasyon olmadan insan vücudu bakteri, virüs ve mantarların tehdidi altında kalır. Ancak rafine karbonhidratlar, şekerli besinler ve kırmızı et, bedenin inflamasyon oranını arttırır ve bu da yaşlanmayı hızlandırır. Antioksidan ve anti-inflamatuvar besinler ise hem hücreler üzerindeki stresi azaltırlar hem de inflamasyonların kontrol altında kalmasına yardımcı olarak sağlıklı bir dengenin devam ettirilmesine yardımcı olurlar.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir