Ramazan ayında tüketilen besinlerin farklılaşması ve öğün sayısının azalması ile beslenme düzeninde değişiklikler meydana gelir.
11 ay boyunca günde 3-5 öğün arası tüketilirken, ramazan ayında bu sayı 2’ye düşmektedir. Öğün sayısının azalması, metabolizmanın yavaşlamasına neden olur ve bu durum kilo kontrolünü zorlaştırır.
Bu sebeple ramazan ayında kilo kontrolünün nasıl sağlanacağının bilinmesi oldukça önemlidir.
Tatlı ve Hamurişi Miktarına Dikkat!
Ramazan ayında oruç tutan bireyler sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelidir. Genelde 3 – 4 öğünde tüketilen besinler, beslenme düzeninin tamamen değiştiği bu dönemde 2 öğüne sıkıştırılmaktadır.
Özellikle tatlılar, hamur işleri, şarküteri ürünleri gibi karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek besinlerin tüketiminde artış olmakta, buna karşılık kuru baklagiller, sebze meyve ve su tüketimi azalmaktadır. Oysaki bu dönemde günlük olarak alınması gereken protein, vitamin ve mineral oranları değişmemektedir.
Bu bağlamda yemek sonrası yenilecek tatlıların hamurlu ve kızartma işlemine uğramış bir tatlı olmamasına dikkat edilmeli sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ramazan ayının simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlı olarak kabul edilebilir, haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine değil iftardan 1- 2 saat sonra yenilmesi daha iyi olacaktır.
Oruç Tutmak Zayıflama Yöntemi Olarak Kullanılmamalıdır!
Kilo problemi olan bazı bireyler ramazan ayını zayıflamak için fırsat olarak görmekte ve yalnızca iftarda bir şeyler tüketmektedir. Böyle bir beslenme şekli sonrası birey kilo vermek yerine kilo bile alabilmektedir.
Uzun süre aç kalmak iştahı ve doyma eşiğini artırdığından normalden çok daha fazla miktarda ve hızlı yemek yenmektedir.
Sağlık açısından da oruç tutmayı bir zayıflama yöntemi olarak görmemek ve ihtiyaç duyulan tüm besin ögelerini, iftar ve sahurda vücuda kazandırmak gerekir.
Ramazan Ayında Kilo Almamak İçin Öneriler
- Sahur yapmadan oruç tutmak, yapılan en büyük yanlışlar arasındadır. Metabolizmanın daha fazla yavaşlamasının önüne geçebilmek için sahur mutlaka yapılmalıdır.
- İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de insülin gibi kan şekerini dengeleyen hormonların hızlı salgılanmasına yol açar.
- Azar azar ve iyi çiğneyerek yemek yenilmelidir.
- Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve sellüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir.
- Yetişkin bir insanın yaklaşık 1,5 -2 litre su içmesi gerektiğinden sıvı alımına çok dikkat edilmelidir.
- İftar bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmelidir. İftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile hafif başlayarak, normal yemeğe ise saat 20.00 sıralarında geçilmesi daha uygundur.
- İftar sırasında başlangıç için çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun yiyecektir. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler.
- İftarda mide çok doldurularak tüm gün yenilmesi gerekenler tek bir öğüne sığdırılmamalıdır.
- Ramazan süresi boyunca iftar ile sahur arasında bol su içmek unutulmamalıdır.
- Bu dönemde tatlı tercihleri sütlü tatlı çeşitlerinden yana kullanılmalıdır.
- Meyve ve sebze tüketiminin azaltılmaması, tam aksine artırılması gereklidir.
- Haftada 2 kez sütlü tatlı tüketilip diğer günlerde meyve veya kuru meyve tatlı olarak kullanılabilir.
- İftardan 1–2 saat sonra evin içerisinde basit ve hafif egzersizler yapılabilir.
- İftariyelikler genelde yüksek yağ içerir bu sebeple her gün tek bir seçim yapılmalıdır. Örneğin bir gün tereyağı- bal diğer gün 2 -3 dilim sucuk diğer gün peynir- zeytin gibi.
- Yemeklerin suyu mümkün olduğunca tüketilmemelidir. Bu sayede daha az yağ alınmış olunur.
- Yavaş yemeye çalışılmalı ve besinler mutlaka iyi çiğnenmelidir.
İnci
18 Nisan 2021 at 11:02
Bu açıklamalar için teşekkürler dikkat ediyorum
Anonim
18 Nisan 2021 at 18:22
👍👍
Anonim
3 Nisan 2023 at 23:51
Çok doğru