Birçok insanın ortak sorunu olan ağız kokusu, kişinin hem kendisini hem de çevresini rahatsız eden bir sağlık sorunudur.
Ağız kokusu toplumun yaklaşık yüzde 25’ini etkilemesine rağmen, genellikle ihmal edilen önemli bir problemdir. Özel ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilen bu durum, yalnızca ağız bakımının ihmal edilmesine bağlı olarak değil çeşitli hastalıklar sonucu da gelişebilir.
Erkeklerde, kadınlara oranla daha sık görülür. Ağız kokusu çiftler arasında bazı sorunlara da neden olabilir.
Stresli bir işi ya da özel hayatı olan kişilerde tükürük akımı azalmakla birlikte ağız kokusu ortaya çıkabilir ve kişiyi birçok yönden olumsuz etkileyebilir. Ağız kokusu bazen psikolojik sorunlara da neden olabilir.
Sosyal ortamdan kopma, kendini kötü hissetme ağız kokusunun psikolojik sonuçlarından bazılarıdır.
Ağız Kokusu Nedir?
Kötü nefes bazı hastalıklar ile ilişkili olmasına rağmen, ağız hijyeni en yaygın nedenidir. Ağız kokusu, önemli psikolojik sıkıntıya neden olabilen ortak bir sorundur.
Ağız Kokusunun Çeşitleri Nelerdir?
Fizyolojik Ağız Kokusu: Fizyolojik ağız kokusuna sabah kokusu adı da verilir. Gün içerisinde yenilen ve içilen yiyeceklerin sebep olduğu bu koku, çoğunlukla yemek artıkların dil yüzeyine yapışmasından kaynaklanır. Ancak kalıcı değildir.
Patolojik Koku: Ağız içi kaynaklı olan kokuların nedeni diş ve diş eti hastalıklarıdır. Ancak ağız dışı kaynaklı kokuların altında ise burun, geniz ya da üst solunum yollarında yaşanan sorunlar vardır.
Sanal Ağız Kokusu: Kişi kendisinde ağız kokusunun olduğunu düşünür. Fakat belirgin bir koku yoktur. Muayene ve ağız hijyeni kontrolü ile bu durum düzeltilebilir.
Halitofobi: Ağız kokusu olan hasta tedavi olduktan sonra da ağzında koku olduğunu hisseder. Ancak bu psikolojik bir durumdur, çünkü kişinin ağız kokusu olduğunu gösteren hiçbir bulgu yoktur. Psikolojik destekle bu tip bir sorun çözülebilir.
Kötü Kokulu Nefesin Sebepleri Nelerdir?
• Tütün: Tütün ürünleri ağız kokusuna neden olurlar. Ek olarak, diş eti hastalığı olasılığını da artırır ve bu da kötü nefese neden olabilir.
• Besinler: Dişlere yapışan gıda partiküllerinin parçalanması kokulara neden olabilir. Soğan ve sarımsak gibi bazı yiyecekler de kötü nefese neden olabilir.
• Ağız Kuruluğu: Tükürük, ağızları doğal olarak temizler. Ağız kuruluğu (Kserostomi) gibi spesifik bir hastalığa bağlı olarak koku oluşabilir.
• Diş Hijyenine Dikkat Etmemek: Fırçalama ve diş ipi kullanmak, birikebilen ve yavaş yavaş parçalanabilen, koku üretebilen küçük gıda maddelerinin çıkarılmasını sağlar. Fırçalama düzenli değilse, plak adı verilen bir bakteri tabakası oluşur. Bu plak diş etlerini tahriş edebilir ve dişler ve periodontitis adı verilen diş etleri arasında iltihaba neden olabilir. Düzenli olarak temizlenmeyen protezler, ağız kokusuna neden olan bakterileri de barındırabilir.
• Bazı Diyet Çeşitleri: Oruç ve düşük karbonhidratlı beslenme programları ağız kokusu oluşturabilir. Bunun nedeni, keton adı verilen kimyasalların üretildiği yağların parçalanmasıdır. Bu ketonlar güçlü bir aromaya sahiptir.
• Bazı İlaçlar: Bazı ilaçlar tükürüğü azaltabilir ve bu nedenle ağız kokusunu arttırabilir. Örneğin kalbe yetersiz kan ve oksijen gelmesiyle ortaya çıkan göğüs ağrısı olan angina tedavisinde kullanılan nitratlar, bazı kemoterapi kimyasalları ve fenotiyazinler gibi bazı sakinleştiriciler yer alır. Büyük dozlarda vitamin takviyesi alan kişiler de kötü nefese yatkın olabilirler.
• Diyabetik Ketoasidoz: Diyabetli bir kişinin insülin seviyeleri çok düşük olduğunda, vücutları artık şeker kullanamaz ve yağ depolarını kullanmaya başlayamaz. Yağ bozulduğunda ketonlar üretilir ve biriktirilir. Ketonlar çok sayıda bulunduğunda zehirli olabilir ve kendine özgü ve hoş olmayan bir koku koku üretir. Ketoasidoz yaşamı tehdit eden bir durumdur.
• Bağırsak Tıkanıklığı: Özellikle bağırsak tıkanıklığı, uzun bir kusma periyodu varsa, nefes dışkı gibi kokabilir.
• Bronşektazi: Bronşların aşırı genişlemesi olarak adlandırılan bu durum, solunum yollarının normalden daha geniş olduğu ve kötü nefeslere neden olan mukus birikmesine izin veren uzun süreli bir durumdur.
• Aspirasyon Pnömonisi: Kusma, tükürük, yiyecek veya sıvıların solunması sonucu akciğerlerde veya solunum yollarında şişme veya enfeksiyon.
Ağız Kokusu Nasıl Önlenir ve Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ağız kokusunu azaltmak için en iyi yöntem iyi bir ağız hijyeni sağlamaktır. İyi bir hijyen, olası dişeti hastalığını ve buna bağlı ağız kokularını önlemede faydalıdır.
Günde en az 2, en fazla 3 kez dişleri fırçalamak gerekir. Dişlerin az fırçalanması diş yüzeyinde yemek artıklarının kalmasına ve bakteri oluşumuna sebep olurken, fazla fırçalanması diş etlerini ve dişleri tahriş edebilir.
Dişte ve ağızda herhangi bir problem olmadığı düşünülse de yılda iki kez diş kontrolü ve temizliği için diş hekimine gidilmesi gerekir.
Diş etleri ve dişler arasındaki boşluklardaki bakteri ve tartarları temizlemek için profesyonel temizlik gerekli olabilir. Diş hekimi, antibakteriyel özellikli bir diş macunu veya gargara önerebilir.
3 ayda bir diş fırçası değiştirilmeli ve dişler fırçalanırken dili temizlemek de ihmal edilmemelidir.
Heja Elçi
2 Aralık 2020 at 22:14
Karbonhidratlar ve etsel proteinler birlikte tüketildiğinde midede ciddi sıkıntılar yaratır. Öncelikle proteini sindirmek için devreye giren mide salgıları bir ayrıştırma işi yapar. Daha ayrıştırılan gıdalardan karbonhidrat olanlar beklemeye alınır. Midede gereğinden fazla bir zaman duran bu gıdalar fena kokulara, gazlara vb. şeylere sebep olur..
Ekmekle etin arasında minimum 8 saat ara olmalıdır. Bunu her doktor bilir. Ancak maalesef bu bilgiyi hastalarıyla paylaşmazlar. Hastalık odaklı bir sistemle dönen bu çark fena bir çarktır. Nefesi kokmayan insan sayısı gittikçe azalmaktadır. Hastalıkların büyük kısmı bu sindirim sürecinin neticesinde meydana gelir.
Filiz
2 Aralık 2020 at 23:00
Paylaşımlarınız çok faydalı bazen yeni şeyler öğreniyor bazen pekiştiriyorum harikasınız
Ahiskali
10 Kasım 2021 at 15:29
25 sene dis fircalamadim saglamdi ne zamanki fircaladim iki disimi kaybettim bayadir yine fircalamiyorum ne çürük ne de agri yok demekki iyi degilmis fircalamak en iyisi arada misvak kullanmak
Anonim
29 Kasım 2021 at 16:20
Harikasınız sizi tebrik ediyorum