Bu gizemin temeline inmek için, sorun kalıtsal mı yoksa yapılan diyetin yetersizliği mi, belirlemeniz gerekir. Bazen de bu sorun, hormonal dengesizlik ile ilgili olabilir.
Belki, bugüne dek onlarca diyet yaptınız, diyetisyene göründünüz veya hemen hemen her çeşit egzersizi denediniz ancak hiçbiri dilediğiniz sonuçlara ulaşabilmenize yardımcı olmadı. Muhtemelen, kilo vermenin neden bu kadar zor olduğunu ve durumu tersine döndürebilmek için neler yapabileceğinizi merak ediyorsunuz.
Kilo verememe probleminizin köklerinde belki de genetik nedenler yatıyor olabilir veya sebebi sağlıksız alışkanlıklar olabilir. Hatta o kiloları hala muhafaza ediyor olmanızın sorumlusu hormonlarınız dahi olabilir. Artık tüm bunlara bir çözüm bulmanın zamanı geldi. Hüsranla sonuçlanan ve sizi depresyona, sinire, kaygıya ve daha fazlasına iten başarısız diyet denemelerini ve egzersiz rutinlerini bırakabilirsiniz.
Problemin ne olduğunu bulun!
Sağlıklı besleniyor ve düzenli egzersiz yapıyor olmanıza rağmen kilo veremiyorsanız, her şeyden önce, gerçekten de bir probleminizin olup olmadığına bakmalısınız. Metabolizmanızı daha iyi anlayabilmek için, karakteristik özelliklerinizi iyi izlemelisiniz ki bu da ”sizi sırtınızdan bıçaklayan” bir diğer etken olabilir. Bunun için iyi bir yöntem olarak, kısa ancak konuyu kavramanıza yardımcı bu anketi cevaplayabilirsiniz.
- Diyeti günlük egzersizle kombinlediğinizde dahi, kilo vermenin zor olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- Herhangi bir tiroid, anti-depresan, insülin tamamlayıcı, tansiyon ilacı, steroid veya antikonvülsant ilaç kullanıyor musunuz?
- Yakınlarda, soğuğa karşı duyarlılık veya ani ısı değişimi, kabızlık, yorgunluk, kuru veya soluk ten, hafıza kaybı, saçların seyrekleşmesi veya odaklanma problemi gibi durumları yaşadınız mı?
- Bel ölçünüz, kadın iseniz 100 santimetreden, erkekseniz 115 santimetreden fazla mıdır?
- Takip eden durumlardan yakınıyor musunuz: Yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri seviyesi, normalden yüksek trigliserid.
- Kalça ve basenlerinizde daha fazla yağ birikiyor mu?
- Modunuzda değişim, menstrual düzensizlik, göğüslerinizde hassasiyet, sıcak basmaları veya genital bölgede kuruluk yaşıyor musunuz?
Yukarıdaki sorulardan iki veya daha fazlasına evet cevabı veriyorsanız, diğer insanlardan farklı olarak, yaşadığınız bir problemden dolayı kilo veremiyor olma ihtimaliniz yüksektir.
Neden kilo veremediğinizi bulun!
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ne kadar kalori yaktığınız ya da harcadığınız farketmeksizin, bazı ilaçlar kilo almanıza veya kilo vermenizi engellemeye sebep olabilmektedir. Bu durumda, size alternatif bir tedavi önerebilecek olan kişi ile yani doktorunuzla görüşmelisiniz.
Ayrıca, muhtemel tiroid problemlerini de göz önünde bulundurmalısınız. Birçok insan, kilo verememelerinden dolayı, bu bezlerle ilgili bir problemlerinin olduğunu öğrenirler. (Veya tam tersi olur ve birdenbire yüksek miktarda kilo kaybederler.)
Tiroid bezi düzgün çalışmadığında soğuğa karşı tahammülsüzlük, yorgunluk, kabızlık, seyrekleşen saç ve hafızanın zayıflaması gibi semptomlarla karşılaşırsınız. Eğer kilo verememenizin sebebinin tiroid problemi olabileceğini düşünüyorsanız veya ailenizde bir tiroid geçmişi varsa, tiroid fonksiyonlarınızın değerlendirilmesi için rutin kan testi yaptırabilirsiniz.
Ayrıca, oldukça yaygın olan, metabolik sendrom isimli bir durum da vardır ki bu durum, vücudun kandaki şeker seviyesini yönetebilme kabiliyetini bozan ve bundan dolayı da vücutta normalden daha fazla yağ birikmesine sebep olan bir durumdur.
Ve daha fazlası da var: Eğer karın bölgenizde, vücudunuzun diğer bölgelerine göre daha fazla yağ biriktiğini düşünüyorsanız, trigliserid seviyeniz çok yüksek olabilir. Tansiyonunuza kulak verin. Genetik faktörler rol oynuyor olabilir, dolayısı ile, bir uzman ile görüştüğünüzden emin olun. Ve unutmayın, sağlıksız bir beslenme diyeti, oturarak sürdürülen bir yaşam tarzı, aşırı alkol veya tütün kullanımı, durumu daha da zor hale getirebilir.
Yukarıdaki sorulardan bir tanesi sadece kadınlar içindir. Çünkü bu kilo verememe sebebi, doğrudan östrojen hormonu seviyesi ile ilgilidir. Doğum kontrol hapı kullanma veya hormon değiştirme terapisi durumlarında vücudunuz normalden daha fazla östrojen salgılıyor olabilir ki bu da kalça ve basen bölgesinde yağ birikimini teşvik edicidir.
Tecrübe edebileceğiniz diğer semptomlar, modunuzda değişiklik, aşırı terleme, vajinal bölgede kuruluk ve göğüslerde hassasiyet olarak sıralanabilir. Jinekoloğunuzla görüşmeyi sakın ihmal etmeyin. Ve eğer aynada kendinize baktığınızda, kabaca bir armut şeklindeyseniz, gövdede daha ince, kalça kısımlarında daha geniş, bu da östrojen seviyenizin çok yüksek olduğunun ve neden bu sinir bozucu heybelerinizden kurtulamadığınızın bir göstergesi olabilir.
Her problem için bir çözüm mevcut!
Kilo vermekle ilgili nasıl bir problem yaşadığınızı çözümlediğinizde, durumu tersine çevirebilecek bir aksiyon planı yapmanın vakti geldi demektir.
Tiroid problemleri için;
Doğru ilaçları kullanmanın yanısıra (doktorunuz tarafından reçete edilen şekilde), kalori alımınızı azaltmanız gerekir, lif açısından zengin yiyecekleri daha fazla tüketmeye çalışın, işlenmiş yiyeceklerden kaçının, yağsız etleri tercih edin, iyot açısından zengin besinleri tüketin, fiziksel aktivitelerinizi arttırın ve stres seviyenizi azaltın.
Metabolik sendrom için;
İşlenmiş yiyecek tüketiminizi azaltın, daha fazla lifli besin tüketin, (pazartesiden cumaya) her gün en az otuz dakika egzersiz yapın, sigarayı bırakın ve alkol tüketiminizi azaltın, stres seviyenizi azaltın ve doktorunuzun verdiği ilaçları kullanın. Trigliserid ve kan şeker seviyenizi olduğu gibi tansiyonunuzu ve kolesterol seviyenizi de düzenli olarak kontrol ettirmelisiniz.
Östrojen Seviyesi ile ilgili problemler
Lif alımınızı arttırın, et yerine soya ürünleri (tercihen organik) tüketin, her gün multi vitamin alın ve haftada en az iki defa zor ile orta arası kardiyo egzersizleri yapın ve kaslarınızı güçlendirmek için ağırlık kaldırma egzersizleri ile tamamlayın.
Şunu söylemeden olmaz, kendinize hedef koyun ve o hedef doğrultusunda ilerleyin. Yapmak istediklerinizde kararlı ve istekli olursanız üstesinden gelemeyeceğimiz bir durum olmaz.