Her Pazartesi Başlayıp Her Cuma Bırakanlar Kulübü’ne Hoş Geldin
Yeni bir diyet listesi buldun. „Bu sefer kesin olacak“ dedin. Hatta mutfağını düzenledin, sağlıklı alışveriş yaptın. İlk günler şahane geçti; salatalar, haşlanmış yumurtalar, litrelerce su… Ama sonra bir baktın, akşam canın çekti, bir kaçamak yaptın. Ertesi gün suçlulukla „Nasıl olsa bozuldu, pazartesi yeniden başlarım“ dedin.
Tanıdık geldi mi?
Eğer şu anda bu yazıyı okuyorsan, büyük ihtimalle sen de defalarca başladın ama bir türlü sürdüremedin. Ve artık kendine biraz kızgınsın. Belki de “Bende bir sorun var” diyorsun. Ama dur.
Hayır, sende bir sorun yok. Sadece sistemin yanlış.
Sorun İrade Değil, Sistem
Zayıflama, sadece irade meselesi değil. Yani sandığın gibi “güçlü olursam yaparım” değil bu iş. Çünkü insan beyni alışkanlıklarını değiştirmeye karşı doğal olarak dirençlidir. Beyin, “eski halini” korumaya çalışır çünkü bu onun için daha az enerji demektir.
O yüzden sadece motivasyonla başlamak, ilk birkaç gün işe yarar ama uzun vadede sürdürülebilir olmaz.
Peki ne olur?
İlk enerjiyi yitirince, eski alışkanlıklar kendini gösterir. Açlıkla değil, alışkanlıkla yersin. Stresle, sıkılınca, üzülünce, kutlamak isteyince… Ve bir bakarsın yine başa dönmüşsün.
Ama iyi haber şu: Bu döngü kırılabilir.
Bu Sefer Neden Farklı Olacak?
Önce kendine şunu söyle:
🌱 “Bu bir yarış değil, bu bir süreç.”
Zayıflamak için çıktığın yolda hedefin sadece kilo vermek olursa, yorulursun. Oysa amacın kendini tanımak, bedenine iyi davranmak ve sürdürülebilir alışkanlıklar oluşturmak olursa, her şey değişir.
İşte bu sefer yarıda bırakmaman için sana içten birkaç öneri:
1. Mükemmeliyet tuzağından çık
“Diyet yapıyorsam çikolataya elimi bile sürmemeliyim.”
“Bir dilim pizza yedim, her şey mahvoldu.”
Bu düşünce şekli seni her zaman sıfıra döndürür.
Unutma, bir araba lastiği patladığında diğer üçünü de patlatmazsın. Neden bir öğün kaçtı diye tüm günü, hatta haftayı bırakıyorsun?
Küçük sapmalar dünyanın sonu değil. Asıl mesele geri dönmeyi öğrenmek.
2. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşün
Hedefin bir haftada 3 kilo vermek olmamalı. Hedefin, 6 ay sonra hala sürdürebildiğin sağlıklı bir yaşam tarzı olmalı.
Aksi halde hep “detokslar”, “şok diyetler” ve “aç kalmalar” arasında gidip gelirsin.
Kilo vermek bir sprint değil, maratondur.
3. Kendine karşı değil, kendinle birlikte çalış
Kendini sürekli eleştirerek, suçlayarak hiçbir yere varamazsın.
Diyet yaptığın için kendini ödüllendirme, yemekle intikam alma.
Yemeğin düşmanın değil, bedeninle olan ilişkinin bir parçası.
Özşefkat, en etkili “zayıflama stratejisidir.”
Çünkü kendine iyi davrandığında, bedenine de iyi davranmak istersin.
4. Küçük adımlar = Büyük dönüşüm
Her şey bir anda değişmeyecek, zaten değişmemeli.
Örneğin:
-
Her gün 2 litre su içmek
-
Günde 20 dakika yürüyüş
-
Geceleri 1 saat erken uyumak
-
Haftada bir kere sağlıklı yemek pişirmek
Bu küçük adımlar, zamanla güçlü bir temele dönüşür. Ve fark etmeden, sürdürülebilir bir yaşamın olur.
5. Tek başına değil, birlikte daha kolay
Destek almaktan çekinme. Bir arkadaşla birlikte yürüyüşe çıkmak, bir uzmandan yardım almak, sosyal medyada benzer yolda olan insanları takip etmek…
Zayıflama yolculuğu daha keyifli ve sürdürülebilir olur.
Bu Sefer Yarıda Kalmak Zorunda Değil
Kendine karşı nazik ol. Birkaç kez başlamış ve bırakmış olabilirsin ama her deneme, seni bir adım daha yaklaştırdı.
Bu yazıyı buraya kadar okuduysan, içinde bir umut hâlâ var. Ve o umut yeter. Çünkü zayıflamak sadece fiziksel değil, duygusal bir yolculuk.
🌸 Kendine inanmana gerek yok, sadece denemeye devam et. İnanç zamanla gelir.
Kapanışta Kendine Şu Soruları Sor
-
Bu yola neden çıktım?
-
Kendimi daha iyi hissetmek için bugün küçük ne yapabilirim?
-
Hangi eski alışkanlığımla vedalaşmaya hazırım?
Cevaplar sende.
Bu yol senin, bu kez durmak zorunda değilsin.
Ve unutma: Yavaş da olsa devam eden, hep başlayıp duranlardan öndedir.