Dünyamızın vazgeçilmezi diye adlandıra bileceğimiz su; insanlar ve diğer tüm canlıların yaşam kaynağı. İnsan yaşamındaki oksijen nasıl ön planda yer alıyorsa hemen ardından su gelir. Bilim insanları dünyadaki yaşamın suda başladığını düşünmektedirler. Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının %60-%70’i yani 2/3’si sudan oluşmaktadır. Bu oran yaş, cinsiyet, kiloya bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Şişmanlarda ki su oranı zayıflara, erkeklerdeki su oranı ise bayanlara oranla fazladır. Yaş ilerledikçe vücudumuzdaki su oranında azalma meydana gelir. Suyun vücudumuzdaki tüm organlarımızda rolü çok büyüktür.

Vücudumuza iyilik yapmak istiyorsak bol bol su tüketmeliyiz. Su gün içerisindeki yediğimiz ve içtiklerimiz sayesinde sindirim yoluyla vücudumuza girer. Vücudumuza giren su sindirim sistemimizde emildikten sonra kanımıza karışır. Kan dolaşımıyla vücudumuza dağılır ve bir süre sonra bir kısmı idrar olarak atılır. Diğer bir kısmı deri, solunum ve sindirim sistemi tarafından kullanılarak vücuttan atılır.

Bir insan açlığa 1 ay kadar tahammül edebilirken susuzluğa yalnızca 1 gün tahammül edebilmektedir. Su olmadan hiçbir canlı yaşamını sürdüremez. Yetişkin bir insanın gün içerisindeki su ihtiyacı ortalama 2500ml kadardır. Az su tüketimi zararlı olduğu gibi fazla su tüketimi de zararlıdır, bu yüzden ne az ne de olduğundan fazla su tüketiminde bulunmamalıyız.

  Suyun başlıca fiziksel özellikleri

Tüketiciler, birçok açıdan şişelenmiş sulara güvenebilirler. İlk başta şişelenmiş sular Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak analizlerle denetlenmektedirler.
Bunun dışında, su kapaklarının sıkıca kapalı olduğuna dikkat edilmelidir. Etiket bilgilerinde Sağlık Bakanlığı izin tarih numarası bulunmalıdır.
Suyun rengi berrak olmalı, bulanık, yeşilimsi olmamalıdır. Etiketi solmuş, şişe şekli bozulmuş sular satın alınmamalıdır.
Suyun pH’ı:
pH bir sıvının içerisindeki H+ iyonları ile OH- iyonları miktarıyla ölçülen bir tanımdır. 0 ile 14 sayıları arasında değerlendirilir. Ph’ın 7 oluşu nötr olarak değerlendirilir. pH’ı 7’nin altında kalan sular asidik, 7’nin üzerindeki sular ise bazik olarak değerlendirilir.Doğal Kaynak Sularında yönetmelik pH 6,5–9,5 arasında olmasını uygun görmektedir.Doğal Mineralli Sularda ise, yönetmelikte pH için bir limit değer belirtilmemektedir.
 Suyun Sertliği:
Sertlik, su içinde çözünmüş minerallerin (kalsiyum, magnezyum, demir, mangan gibi) varlığının sonucudur. Bu minerallerin miktarları suyun sertliğini belirlemektedir. Suların sertliği halk arasında ‘kireç’ olarak da bilinmektedir.
Sertlik/yumuşaklık içilebilir sular için bir kalite parametresi ya da göstergesi değildir ve tüketicinin damak zevkine, alışkanlıklarına bağlıdır. Yönetmeliklerde sertlik için bir limit tanımlı değildir.
İnsan sağlığı için gerekli olan kalsiyum, magnezyum gibi mineraller günlük olarak vücuda alınmalıdır ve sularımız doğal yapısı sayesinde buna destek olmaktadır.

Peki su hayatımızda ne gibi önemler taşır?

  • Vücuda su alımı (Hidrasyon): Vücuda besinlerle (1000ml) ve içeceklerle (1200ml) ağız yoluyla su alımına ekzojen su kazanımı denir.
  • Vücuttan su kaybı (Dehidrasyon): Vücuda alınan su idrarla böbreklerden (1500ml kadarı), solunum yoluyla akciğerlerden (500ml kadarı), terleme yolu ile deriden (500ml kadarı) ve gaita ile bağırsaklardan (100ml kadarı) vücut dışına atılır.

Suyun başlıca görevleri

  • Su yediğimiz gıdaların çözünerek sindirilmesini ve emilmesini sağlar.
  • Hücrelerin ihtiyacı olan maddeleri hücrelere taşır.
  • Kanın hacmini dengeler, besinlerin sindirimine yardımcı olur.
  • Hücrelerde metabolik faaliyetler sonucu meydana gelen maddeleri boşaltım organlarına ileterek vücut dışına atmamızı sağlar.
  • Su açlık hissini azaltmaya da yardımcı olur.
  • Su cildimiz içinde çok önemlidir, cildin sağlıklı ve esnek olmasını sağlar.
  • Su eklemlerin rahat çalışmasını sağlar.
  • Burun kanallarımızı , gözlerimizi ve ağzımızı nemli tutar.
  • Yakılan kaloriyi arttırır.
  • Dışarıdan gelen ve strese bağlı zararlar karşısında iç organları korur.
  • Metebolizmanın düzenli çalışmasında çok etkilidir.
  • Sıcak havalarda vücudumuzu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar.
  • Yeni hücrelerin oluşmasında büyük önem taşır.

Suyun ne kadar önemli ve yaşamımızın merkez parçalarından biri olduğunu hepimiz artık biliyoruz. Günlük su tüketimimize dikkat edelim. Çocuklarımıza ve yakınımızda ki insanlara, suyun yaşamımızda ki öneminden söz edelim, onlara su içme alışkanlığı kazandıralım. Unutmayın yetişkin bir vücut günde en az 2l. suya ihtiyaç duyar.

Bol sulu günler!💧☺

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir